Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Millet Kütüphanesi Konferans Salonu’nda düzenlenen “Aile ve Kültür-Sanat Sempozyumu”nun açılışında aileyi güçlendirmenin önemine dikkat çekti.

Bakan Göktaş, konuşmasında modern yaşamın anne ve baba rollerini belirsizleştirdiğini, genç kuşakları evlilikten uzaklaştırdığını ve bunun aile kurumunun geleceğini derinden etkilediğini vurguladı. “Aileyi güçlendirmenin yolu, toplumun tüm kesimlerini aynı hedefte buluşturan kapsamlı bir seferberlikten geçiyor. İşte bu nedenle Sayın Cumhurbaşkanımızın takdirleriyle 2025’i Aile Yılı ilan ettik” dedi.

Sempozyumda aileyi kültürel varlığın asli unsuru olarak ele alacaklarını belirten Göktaş, nüfus politikaları, kentleşme, mimari ve sanatın aile yapısındaki etkilerini tüm boyutlarıyla değerlendireceklerini söyledi. “Temennimiz, bu birlikteliğin aileyi güçlendiren kalıcı bir kültür ve değer hareketine dönüşmesi” ifadelerini kullandı.

Modern yaşam ve aile erozyonu

Göktaş, modern dünyanın getirdiği dijital kültür, bireycilik, teknoloji bağımlılıkları ve küresel popüler kültürün aileyi hedef aldığını ifade ederek, “Anne ve baba rollerini belirsizleştiren, genç kuşakları evlilikten uzaklaştıran modern yaşam pratikleri, aile kurumunun geleceğini derinden etkiliyor” dedi. Demografik verileri paylaşan Göktaş, ortalama hane halkı büyüklüğünün 3,11’e gerilediğine dikkat çekti ve cinsiyetsizleştirme söylemlerinin aile yapısının temel dayanaklarını hedef aldığını vurguladı.

Aileyi güçlendiren politikalar

Bakan Göktaş, Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde aileyi ve dinamik nüfus yapısını korumaya yönelik hedefleri anlattı. Kurumsal yapıları güçlendirdiklerini, Nüfus Politikaları Kurulu ve Aile Enstitüsü ile uzun vadeli stratejiler geliştirdiklerini aktardı.

“Ülkenin dört bir yanında 14 binden fazla etkinlik düzenledik, 1.925 kurumla işbirliği yaptık. Finansal desteklerden eğitime, kültürel etkinliklerden dijital dönüşüme kadar her alanda aileyi güçlendiren çalışmalar hayata geçirdik” diyen Göktaş, evlenecek gençler ve çocuk sahibi olmak isteyen ailelere sağlanan destekleri, özel indirim avantajlarını ve danışmanlık hizmetlerini örnek gösterdi.

Aile diplomasisi ve kültür-sanat vurgusu

Sosyal risk haritalarıyla ihtiyaçları erken dönemde tespit ettiklerini, koruyucu ve önleyici hizmetleri sahada hızlı ve etkin biçimde sunduklarını belirten Göktaş, aile dostu yapımları ödüllendirerek kültür ve sanat alanında aileyi güçlendiren üretimleri teşvik ettiklerini kaydetti. Ayrıca yürütülen aile diplomasisi ile aile politikalarını sınır ötesine taşıdıklarını söyledi.

Bakan Göktaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Aile güçlü olursa, Türkiye güçlü olur. Aileyi korumayı bir medeniyet meselesi, bir gelecek inşası ve bir varlık bilinci olarak görüyoruz. Değerlerimizi, köklerimizi ve ortak hafızamızı kültür ve sanatın dönüştürücü gücüyle savunmalıyız. Çünkü biz bir arada durdukça güçlenen, kültürünü yaşattıkça kök salan, sanatla buluştukça derinleşen bir milletiz. Ve biliyoruz ki aileyi yaşatmak, Türkiye’yi yaşatmaktır.”

Sempozyumda Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu Başkan Vekili İskender Pala da konuşma yaptı.

Kaynak: BÜLTEN