-Ali bey iyi haftalar diliyoruz. Seçimler sona erdi, Eskişehir gündemi yine de hareketli. Bu hafta gündemimizde TÜGVA’ya verilen Göç Müzesi binası var. Neler söyleyeceksiniz.

-Önce seçimlerden sonrası ile ilgili birkaç cümle kurayım. Kazananlar sevindi coştu eğlendi. Kaybedenler bir köşede durmayı tercih etti. Şimdi normale döndük. Kazananlar çalışmaya başladı. Kaybedenler ise yeni arayışların içine girecek.

-TÜGVA konusuna gelirsek!

-TÜGVA bir Vakıf. Türkiye Gençlik Vakfı! 10 yıl önce kurulan bir Vakıf ama bu 10 yıllık süreçte maddi ve manevi olarak çok büyük mesafe kat etti. Her Vakıfın beceremeyeceği bir güce kavuştu. TÜGVA, Eti Göç Müzesi olarak planlanan binayı Türk Dünyası Vakfı’ndan kiralamış ve orayı bir kıraathaneyi çevirmeyi planlıyor.

-Eskişehirliler bu konuda tepkili gibi gözüküyor=

-Tepkililer çünkü, 2015 yılında büyük umutlarla temelleri atılan ve şehrin kimliğiyle özdeşleştirilen Göç Müzesi'nin 9 yıl sonra TÜGVA'ya devredilmesi birçok Eskişehirliyi üzdü ve endişelendirdi. Eskişehir Eti Şehir ve Göç Müzesi, sadece bir müze değildi. Bu müze, şehrimizin göçmen geçmişini, kültürel zenginliğini ve çeşitliliğini yansıtan bir semboldü. Balkanlar, Kırım ve Kafkasya'dan gelen göçmenlerin hikayelerini, şehrin dokusuna ve kimliğine nasıl katkıda bulunduklarını anlatan bir projeydi.

MÜZE NEDEN AÇILMADI?

-Müzenin yapımı tamamlanmasına rağmen neden uzun süredir açılmadığını biliyor musunuz?

-Aslında bu tam olarak bilinmiyor. Temel atma töreninden sonra müzenin Yap-İşlet-Devret modeliyle yapılacağı söylenmişti. Fakat aradan geçen 9 yıla rağmen müze ile ilgili herhangi bir gelişme olmadı. Ne zaman açılacağına dair net bir bilgi verilmedi. Bu durum, hem Eskişehirlileri hem de basını meraklandırdı ve birçok soru işareti yarattı.

-Bu tepkilere karşı siz ne düşünüyorsunuz?

-Eskişehirlilerin tepkisini ilgili ve yetkili kişilerin anlaması gerekir. Bu müze sadece bir bina değil, şehrin hafızası ve kimliğinin bir parçası. Bu nedenle, müzenin geleceği ve işleyişi konusunda şeffaflık ve katılımcılık önemlidir. Olay sadece TÜGVA konusu değil! Bir başka sivil toplum örgütüne de verilse Eskişehirliler yine tepki gösterirdi. Sonuçta verilen bir söz var ve bu sözün tutulması isteniyor.

-Peki, bu konuda neler yapılabilir?

-Öncelikle, yetkililerin bu konudaki endişeleri dikkate alması ve müzeyle ilgili net bir plan sunması gerekiyor. Müzenin içeriği ve işleyişi konusunda Eskişehirlilerin de söz sahibi olması sağlanmalı. Ayrıca müzenin tarafsızlığını ve objektifliğini garanti altına alacak mekanizmalar oluşturulmalıdır.

-Son olarak, 9 yıldır müzenin açılmamasıyla ilgili sizce kimler sorumlu?

-Bu sorunun tek bir cevabı yok. Geciktirenler açmayanlar sorumludur. Takibini yapmayanlar sorumludur.  Ayrıca basının da bu konuyu daha fazla gündemde tutması ve kamuoyunun bilgilendirilmesini sağlaması gerekirdi. Ne yazık ki biz gazeteciler de görevimizi yapmadık!

-Ali Bey, bir başka konuya değinmek istiyorum. AK Parti İl Başkanı Gürhan Albayrak'ın Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce'yi ziyaretiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

- Gürhan Albayrak'ın ziyareti Eskişehir için önemli bir jestti. Seçimlerin ardından bir araya gelerek şehrin menfaatini ön plana koymaları takdire şayan. Özellikle Albayrak'ın "Eskişehir adına güzel bir sonuç çıktı" sözleri, kutuplaşmadan uzak, uzlaşmacı bir tavır sergilediğini gösteriyor.

-Fakat bazı kesimler bu sözleri CHP'ye destek olarak yorumlayabiliyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

-Siyasette her zaman farklı yorumlar olacaktır. Önemli olan Albayrak'ın ne demek istediğini anlamak. Basın bültenindeki açıklamanın tamamına baktığımızda, seçimler sonrası yaşanan gerginliğin azalmasına ve demokrasinin kazandığına vurgu yaptığı açıkça görülüyor.

-Peki, Albayrak bundan sonraki açıklamalarında nelere dikkat etmeli?

-Albayrak'ın bazı cümleleri, siyasi rakipleri tarafından çarpıtılabilir ve farklı anlamlara çekilebilir. Bu nedenle, sözlerini seçerken daha özenli olması ve yanlış anlaşılmalara yol açacak ifadelerden kaçınması önemli.

-Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?

-siyasi nezaketin karşısında huzursuz olanlar her zaman olacaktır. Önemli olan Eskişehir'in menfaatini gözeterek, uzlaşmacı ve birleştirici bir dil kullanmaktır. Albayrak ve ekibi doğru zeminde ilerlemeye devam ederse, hem kendileri hem de Eskişehir kazanacaktır. Demokratik olgunluğun gereği, güzel sonucun ileriye taşınması ve şehrin kalkınması için birlikte çalışmaktır.