Türkiye’nin uluslararası arenadaki hizmet ticareti trafiği, 2023 yılında büyük ölçekli girişimlerin domine ettiği bir tablo ortaya koydu. Toplam hizmet ihracatının %62,3’ü, ithalatın ise %54,5’i 250 ve daha fazla çalışanı bulunan büyük işletmeler tarafından gerçekleştirildi. Mikro ölçekli girişimler sayıca toplam ihracatçıların %73,1’ini oluşturmasına rağmen, pastadan aldıkları pay %8,7 seviyesinde kaldı. Orta ölçekli girişimler ihracatta %16’lık bir paya sahip olurken, küçük ölçekli işletmeler %12,4 ile sürece katkı sağladı. İthalat tarafında da benzer bir senaryo hakim oldu; büyük ölçekli yapılar toplam ithalatın yarısından fazlasını sırtlarken, mikro girişimlerin ithalat oranı %7,7’de sınırlı kaldı.
Sektörel bazda bakıldığında ulaştırma ve depolama faaliyetleri, toplam 55 milyar 465 milyon dolarlık hizmet ihracatının 37 milyar 431 milyon dolarlık kısmını tek başına üstlenerek liderliğini ilan etti. Bilgi ve iletişim sektörü 4,5 milyar dolarlık, imalat sanayii ise 3,8 milyar dolarlık bir ihracat hacmi oluşturdu. İthalat cephesinde ise imalat sanayiindeki girişimler 10 milyar 644 milyon dolarlık harcama ile ilk sıraya yerleşti. Onu 8,4 milyar dolarla toptan ve perakende ticaret takip ederken, finans ve sigorta faaliyetleri 3,2 milyar dolarlık bir ithalat gerçekleştirdi.
Küresel sermaye kontrolü açısından bakıldığında, hizmet ihracatının %17,1’i yabancı kontrollü girişimler üzerinden yürüdü. Özellikle telekomünikasyon, bilgisayar ve bilgi hizmetlerinde yabancı kontrollü yapıların payı %50,9 ile yerli girişimleri geride bıraktı. Taşımacılık hizmetlerinde ise Türkiye kontrolündeki girişimler %90,2’lik ezici bir üstünlük sağladı. Finansal hizmetler tarafında ise hem ihracatta hem de ithalatta yerli sermayeli kuruluşlar %70’in üzerindeki paylarıyla sektördeki ağırlığını korumaya devam etti.
