Türkiye, nadir toprak elementleri (NTE) alanında stratejik bir döneme giriyor. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, NTE’lerin planlı, çevreye ve insan sağlığına duyarlı şekilde işletilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu alanda özelleştirme veya devretme uygulamalarına karşı uyarıda bulundu.
Nadir toprak elementleri, yüksek sıcaklığa, aşınmaya ve korozyona dayanıklı ileri teknolojik malzemelerin üretiminde kritik öneme sahip. SmCo ve NdFeB mıknatısları gibi ürünlerde kullanılan NTE’ler, elektrikli motorlar ve rüzgar türbinlerinde de yoğun olarak tercih ediliyor. Uluslararası Enerji Ajansı, NTE’ye olan küresel talebin 2040’a kadar mevcut seviyenin üç ila yedi katına çıkacağını öngörüyor.
Türkiye’de de NTE alanındaki çalışmalar hız kazanmış durumda. Eti Maden İşletmeleri Eskişehir/Beylikova’da pilot tesis kurarken, MTA Malatya, Burdur ve Isparta’da arama faaliyetlerini sürdürüyor. Ayrıca, Nadir Toprak Elementleri Araştırma Enstitüsü (NATEN) kurulmuş olup, TENMAK bünyesinde faaliyetlerini sürdürüyor. Ülkemiz, ABD ve AB öncülüğünde kurulan Kritik Mineral Güvenliği Ortaklığı’na (MGO) katılarak, NTE üretiminde küresel iş birliğine de destek veriyor.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, NTE üretiminde çevresel etkilerin en aza indirilmesi gerektiğini vurguluyor. Liç ve solvent ekstraksiyon yöntemlerinin, su ve toprak kirliliğine yol açabileceğine dikkat çeken oda, radyoaktif elementler içeren yataklarda atık yönetiminin kritik olduğunu belirtiyor. NTE işletmelerinde, çevresel, ekonomik ve verimli üretim için üç parametreli optimizasyonun uygulanması gerektiği ifade ediliyor.
“Ülkemizin NTE ihtiyaçları belirlenmeli ve üretim planlı bir şekilde hayata geçirilmelidir. Çevre ve insan sağlığına aykırı üretim piyasanın insafına bırakılmamalıdır” uyarısında bulunan TMMOB, altın madenciliği örneğinde olduğu gibi doğa ve su kirliliğine yol açan uygulamaların önüne geçileceğini açıkladı.