ESKİŞEHİR

Sanat Dolu 3 Gün Sona Erdi

Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nın son gününde karikatür sergisi ve şiir oturumları sanatseverlerle buluştu.

Tepebaşı Belediyesi tarafından bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası
Eskişehir Şiir Buluşması’nın son gününde karikatür sergisi ve şiir oturumları
sanatseverlerle buluştu.
Tepebaşı Belediyesi’nin düzenlediği Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması sona
erdi. Buluşmanın son gününde Şairlerin Çizgili Yüzleri Karikatür sergisi ile Şiirin
Evrensel Dili, Şiir ve Lezzet, Şiir ve Roman, Attila İlhan 100 Yaşında oturumları ve şiir
okumaları ile müzik dinletisi yer aldı.
Üç gün boyunca sanat dolu etkinliklerin yer aldığı buluşmanın son günü,
Şairlerin Çizgili Yüzleri Karikatür sergisi ile başladı. Sergi açılışı öncesinde 29 Ekim
Kadınları Derneği bandosu, Tepebaşı Belediyesi Özdilek Sanat Merkezi’nde marş
çalarak renk kattı. Şairlerin, karikatüristlerin ve sanatseverlerin yanı sıra Tepebaşı
Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın da katıldığı sergi, geniş bir katılımla açıldı.
Açılışta konuşan Başkan Ataç: “13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması’nda böyle bir
sergi organize etti. Karikatürist arkadaşlarımız çok güzel çalışmalar gerçekleştirmişler.
Tepebaşı Belediyesi olarak, bir diğer büyük sanat etkinliğimiz olan Ulusal Sanat
Çalıştayı’nda hem şair hem ressam arkadaşlarımızı ağırlamıştık. Şimdi karikatürist
arkadaşlarımız şiir dolu günlerimize ayrı bir renk kattılar. Çok güzel çalışmalar var.
Elinize sağlık. Sanatın her dalı ayrı güzeldir.” dedi.
Claire Lajus ile Şiirin Evrensel Dili oturumu
Fransız Şair Lajus ve Haydar Ergülen’in konuştuğu oturumda şiirin evrensel dili
anlatıldı. Claire Lajus oturumda şöyle konuştu: “Şiir, bir milletin dilini duyuş ve
düşünüş şeklini, bir toplumun tüm üyelerini, yeryüzündeki tüm insanları etkiler.
Yabancı bir şiirde çeviri olmasa bile duygulanabilirsiniz. Bir şeyler içinizde yankı
yaratabilir. Bu evrensel bir dildir.”
Oturumda Lajus’a eşlik eden Ergülen ise Gazze’de yaşananların şiirlere
yazılmasını belirterek şöyle konuştu: “Şiir yazmak için gerekçeye gerek yoktur. Şiir
nedir sorusu, ‘Ben kimim’ sorusu gibi bir şeydir. Her türlü şey şiir için bir gerekçedir.
İyi şiir kötü şiir yoktur, eğer evrenselse şiirdir. Şimdi Gazze saldırıları var. Buna
kayıtsız kalmak mümkün müdür? Şiir sonuçta insanla yazılıyor. Toplumlar, kültürler
yazılıyor. Gazze’de bir soykırım var. Bana kalırsa her şairin bir şeyler yazması gerekir.

Şiir ve Lezzet
Şiir Buluşması’nın son gününde Cenk Gündoğdu’nun Şiir ve Lezzet’i konuştuğu
oturum sanatseverlerle buluştu. Şair Gündoğdu yemeğin ve şiirin benzer yanlarından
bahsederek konuşmasına şöyle devam etti: “Şairler ve aşçılar için geçerli olan bir durum
var, her ikisi de çok okumalı. Şair ve aşçı entelektüel birikimini kullanır. Şair sözcüğü
alır, farklı bir yorum yapar, bir aşçı da tabağıyla farklı bir sunum yapar. Öte yandan, şiir
ve yemek de sabır ister. Bir pilavın demlenmesi gibi, bir şiirin de beklemesi,
demlenmesi gerekir. Kendimden örnek vereyim, lisede yazdığım şiirlere baktığımda,
bazen “iyi ki bekletmişim” diyorum. Başka bir benzerlik, şiirde ve yemekte denge
önemli. Yemekte çok tuzun olamayacağı gibi şiirde çok süslü kelimeler olamaz, bir
yalınlık olmalı. Sevgiyle pişen bir yemeğin tadı başkadır, tıpkı içtenlikle yazılan bir şiir
gibi.”
“Roman her gün yanından geçtiğimiz sıradanlıkların aşinalık örtüsünü
kaldırdığımız zaman şiir ortaya çıkar.”
Bir diğer oturum ise Yazar Hakan Aydoğan’ın konuştuğu Şiir ve Roman oldu.
Yazar Aydoğan sanatseverlere kısaca şunlardan bahsetti: “Sanat kişinin kendisine
dışarıdan bakma yöntemidir. Roman ve şiir aslında en çok kaygıyla uğraşır. Kaygı,
kurucu bir öğedir. Kaygının ne kadar başat bir duygu haline geldiğini görüyoruz.
Roman, her gün yanından geçtiğimiz sıradanlıkların, aşinalık örtüsünü kaldırdığımız
zaman şiir ortaya çıkar. Belki de roman, şiirselliğe ulaşma arzusudur.”
Attila İlhan 100 Yaşında
Günün son oturumunun konusu Attila İlhan 100 Yaşında oldu. Neslihan Altun,
Osman Palabıyık, Nilüfer Altunkaya; Attila İlhan ve şiirleri hakkında konuştu.
Neslihan Altun: “Attila İlhan emperyalizmin küreselleşmenin maskesi altında
olduğunu söylemiştir. Emperyalizm artık kendinden söz ettirmemeyi başarmış durumda.
Küresel güçler diyoruz, bazı odaklar diyoruz. Attila İlhan bunu görmüştür. ‘Şiir
kendiliğinden oluşan bir duygu seli olamaz’ diyor Attila İlhan” şeklinde; Nilüfer
Altunkaya: “Attila İlhan’ın entelektüel açıdan farkını yaratan şey, yeni bakış açılarını
getirmesidir.” şeklinde, Osman Palabıyık ise, Attila İlhan’ın Abbas Yolcu kitabından
alıntılar yaparak konuşmalarını gerçekleştirdi.
Oturumların son bulmasıyla Şiir Buluşması; şiir okumaları, Armağan Çakır ve
Alev Yazıcı’nın müzik dinletisi ile devam etti. Şiir Buluşması’na katılan şairler, müzik eşliğinde şiirlerini okudular. Şiir okumalarının ardından, üç gün boyunca sanatseverlerin
keyifle ve dikkatle takip ettiği 13. Uluslararası Eskişehir Şiir Buluşması sona erdi.